aslan paşa camii oltu

 Arslan Paşa Cami: Arslan Paşa, Çıldır Atabeklerinden 1.Yusuf Paşa'nın oğludur. Bu Atabeylik, İlhanlılar'ın Kafkasya'daki egemenlikleri sırasında kuruldu(1268).
    Çıldır Atabekleri, 16. yüzyıla kadar Hristiyan olan Kıpçak Türklerinden gelme bir sülaledir. 1578'de Müslüman olan Atabekler, bu tarihte Osmanlı İmparatorluğuna katıldılar.
    Osmanlılar zamanında merkezi Ahıska olarak kurulan Çıldır Eyaleti, Acara, Yukarı Kür ve Çoruh boylarını içine alıyordu. Çıldır Atabekleri dee 18. yüzyıl ortalarına kadar Osmanlı Beyleri sayılıp "paşa" rütbesi ile Çıldır Eyaleti Beyliği yaptılar.
    Çıldır Atabeklerinden yirmibeşincisi olan Arslan Paşa, Oltu'ya tayin edilmeden önce Bardız'da (Gaziler) bulunuyordu. 1659'da Paşa ünvanı ile Oltu sancak beyi olarak tayin edildi.
    Arslan Paşa, Oltu'ya geldiği zaman bütün işlere ciddiyetle el atıp, kısa zamanda kendisini Oltulular'a sevdirmişti. Kendilerine Celali süsü veren birçok eşkiyayı şiddetle cezalandırarak huzur ve güvenliği sağladı. Dürüstlüğü ve adaleti sayesindee, OLtu'da huzur, bolluk ve mutluluk devrini başlatmıştı.
    Arslan Paşa zamanında Oltu, ekonomi ve kültür bakımından gelişti. 1664 yılında Oltu'da muhteşem bir cami (Bugünkü Arslanpaşa Cami) etrafına 70 odalı medrese, bir fetvahane, bir hamam ve bir de saray yaptırmıştır. Bugün cami ile medreselerin ve hamamın bir kısmı ayakta olup diğerleri yıkılmıştır.

Arslan Paşa Camii


    Oltu çayının güneyinde, geniş bir avlunun içinde kurulan Arslanpaşa Cami her bakımdan muazzam bir eserdir. 13,40 X 13,40 ebadında, kare planlı, tek kubbeli bir yapıdır. Muntazam kesme taştan yapılmış minaresi ise caminin sağındadır ve kapısı cami içindendir. Son cemaat yeri, dört sütun ve beş sivri kemer üzerine oturan üç kubbe ile örtülüdür. 
    Caminin kapı kemeri üzerinde dört satırlık bir kitabe yer alır. Bu kitabede:

Arslan Paşa, câhidü fillah
Ne acep yerde kıldı Beytullah

Cennet olmak sankim etrafı
Olur içinde zikr-u fikrullah

Nehr-i cârisi güya kevser
Vaz'ı makbuli tarzı kudsullah

Hatıfı gaibten istedim tarih
Dedi tarihin Fezküru billah


    Kitabenin sonundaki "Fezküru billah" kelimeleri ebced hesabı ile H.1075-M.1664'ü göstermektedir. bu tarih caminin yapılış tarihidir.
    6 büyük, 9 küçük pencere ile aydınlatılan caminin mahfiline pencereden duvar içine açılan kapıdan çıkılmaktadır. Mihrap tamamen kesme taştan yapılmış olup, etrafını iki şerit halinde güzel bir geometrik süs kuşağı çevirir. Caminin güneydoğu köşesinde, üçgen şeklinde taştan yapılmış, mahfil hizasında bir vaaz kürsüsü bulunmaktadır. Bu kürsüye de pencereden duvar içine açılan başka bir kapıdan çıkılmaktadır.

Arslan Paşa Camii'ndeki şamdanlıklar


    Yakın tarihlere kadar hizmete açık olan Arslan Paşa Hamamı ise bugün, yarısı yıkılmış diğer yarısı ise bakımsız vaziyettedir.
    Bütün bu hayırlı hizmetleri ifa eden Arslan Paşa, hükümet tarafından kendisine verilen toprakları halkın hizmetine vakfetti.
    Arslan Paşa'nın çalışmaları, kendisini çekemeyenleri kısa zamanda harekete geçirdi. Hamamın dış kapısı üzerine yazdırdığı "Bab-ı Hamameyn" (Hamamın Kapısı) yazısını, o zaman ki Osmanlı Padişahı IV. Mehmed'in kulağına "Bab-ı Hümayun" (Devlet-Padişah Kapısı) şeklinde fısıldadılar. Padişah bu habere çok kızdı. İstanbul'dan eline ölüm fermanı verilen bir cellat Oltu'ya gönderildi. Cellat bir gece ansızın Arslan Paşa'nın sarayına girip, muhafızları da yanına alarak, onların yardımı ile merasim salonunda Arslan Paşa'nın başını kesti. Paşa'nın kesik başı cellat tarafından İstanbul'a götürüldü (1679).
    Bu olay halk arasında kısa zamanda duyuldu ve büyük üzüntü meydana getirdi. Arslan Paşa'nın yerine tayin edilen Ziver Paşa'nın olumsuz tutumu bu üzüntüyü daha da artırdı. bir kısım Oltulular memleketi terkederek Gürcistan içlerine ve Kafkasya'ya çekildiler.
    Daha sonraki yıllar Arslan Paşa adı Oltu ve çevresinde adeta efsaneleşti. Kendisi bugün bile saygı ile anılmaktadır.

 
1 ziyaretçi (1 klik)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol