oltu kalesi

   Oltu Kalesi: Oltu Kale'sinin yapılışı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Çevredeki diğer kalelerin yapı ve yer itibariyle Oltu Kalesi ile benzerlik göstermesi, MÖ 900-600 yılları arasında tüm Doğu Anadolu'ya hakim olan Urartular'dan kalma olduğu kuvvetle muhtemeldir. Ancak İpek Yolu ticaretinin güvenliğini sağlamak isteyen Cenevizlilerden ya da Romalılardan kalmış olabileceği de iddia edilmektedir. 
    Oltu çayının güneyinde yer alan ve bugün şehir içinde kalan kale, savunmaya son derece elverişli bir geçit üzerinde yapılmıştır. bu nedenle asırlar boyu buraya sahip olmak isteyen çeşitli kavimlerin saldırılarına uğrayarak yıkımlar olduğu gibi tamirler de görmüştür. 
    Kale, muntazam kesme taşlardan yapılmıştır.Kapı kıbleye açılır. Kuzey tarafında iki büyük burç vardır. Soldaki burcun içinde bir de türbe bulunur. Dış kalenin duvarları geniş bir sahayı kuşatıyordu. ancak bu duvarlar çeşitli ihmaller yüzünden yıkılmıştır. Lâkin söz konusu duvarların ilgililer tarafından yeniden yapılmaya başlandığını memnuniyetle görmekteyiz.


    
Mısrî Zinnun Kümbeti: Oltu'da kaleden sonra en eski tarihi eser Mısrî Zinnun Kümbeti'dir. Mısrî Zinnun, Hicri üçüncü asırda Mısır'da yaşamış ve orada merhum olmuş bir mutasavvıftır. Oltu'daki Mısrî Zinnun Türbesinde yatan zat ise bu tarihten üç asır sonra yaşamış ve adı bilinmeyen bir şehide aittir. Türbenin kitabesinin bir kısmı aşınmış olduğundan şehidin adı okunamamakta, fakat vefat tarihi Hicri 624 - Miladi 1226 yılı olduğu anlaşılmaktadır. Bu tarihlerde bölgeye Harzemşahlar tarafından İslamlaştırma seferleri düzenleniyordu. Öyle anlaşılıyor ki Mısrî Zinnun Kümbeti'nde yatan zat, bu seferler sırasında şehid olmuş, Celaleddin Harzemşah'ın kahraman komutanlarından biridir.


    
Oltu Kalesindeki Türbe: Oltu Kalesindeki türbe de Mısrî Zinnun adını taşıyor. Öyle anlaşılıyor ki bu ad, eskiden Oltu ve çevresinde yaygın olarak kullanılmıştır. Kalede yatan zat, Çıldır Eyaleti kadısı Zinnun'dur. 
    Oltu, 17.yüzyılda Çıldır Eyaletine bağlı sancak merkezlerinden biridir. Hacı Ali Paşa, Oltu Sancak Beyi olunca bölgeyi kasıp kavuran Celali eşkiyasına ve Oltu'yu tehdit eden Gürcülere karşı Erzurum ve İstanbul'dan yardım ister. Ancak Erzurum'dan gönderilen ikibin kadar yeniçeri, Celali eşkiyasına katılınca Hacı Ali Paşa, Çıldır Kadısı Zinnun'dan aldığı fetvaya dayanarak Gürcülerle uzlaşır. Bundan sonra halkın desteği ile Erzurum'dan gelen soygunculara karşı savaşa başlar. Narman yakınlarındaki ilk çarpışmalarda Hacı Ali Paşa şehit olunca emir komutayı Çıldır'dan gelen Kadı Zinnun alır. Askerin başında bizzat kılıç saallayarak çarpışmalara iştirak eder. Fakat üstün soyguncu kuvvetler karşısında başarılı olamaz. Üstelik Kesikköprü civarında ağır yaralanarak Oltu Kalesine çekilmek zorunda kalır. İç Kalede 1655 tarihinde vefat eder. Bugün İç Kalede bulunan türbesi halkın ziyaretgahı durumundadır. 

 
57 ziyaretçi (73 klik)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol