15. yüzyılda Akkoyunlulardan Hasan Padişahtan adını alan Hasankale’nin Türklerler tanışması, Büyük Selçuklularla Bizanslılar arasında 1048 yılında burada cereyan eden “Hasankale Savaşı” ile gerçekleşmiştir. Savaşı kazanan Selçuklu kuvvetlerinin komutanı İbrahim Yınal, daha sonra Erzurum’a yürümüş ve şehri yakarak adının “Kara Erzen” olarak anılmasına sebep olmuştur.
16. yüzyılda İç Kaleye, Kanuni tarafından bir cami, 4. Murad tarafından da Revan seferi sırasında bir köşk yaptırılmış ise de köşkün yanması, caminin yıkılması sonucu günümüze hiçbirşey ulaşmamıştır. Yaklaşık 125 m. uzunlukta, ortası 20 m. genişliğinde kuzeye doğru daralan bir üçgen forma sahip İç Kale’nin batıya bakan ana girişinin önünde, uzun dikdörtgen bir alan kademeli surlarla takviye edilmişti. Buradaki Demir Kapı ve Erzurum Kapısı ile doğuda Gizli Kapı, kalenin yer aldığı Hasan Dağı’nın ovaya uzanan en dik burnunu teşkil ediyordu. İç Kale’den gizli bir yol, güneydeki Hasankale çayına kadar uzanıyor, kuşatmalar sırasında buradan gizlice su temin ediliyordu. Hasankale Çayı’nın güneyinde sıcak sularıyla ünlü iki kaplıca binası, 16. yüzyılda Erzurum Beylerbeyi Dulkadirli Mehmet Bey zamanında, Ali Bey tarafından yaptırılmıştır.
1701 yılında Pasinler’e gelerek, kale ile birlikte Pasinler ilçesi’nin gravürllerini çizen İngiliz Seyyah Joseph Tournefort, kalenin mimari durumu, kapsadığı alan ve şehir hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Joseph’in şehri güneybatıdan tasvir eden gravüründe, İç Kale ile Dış Kale birlikte tasavvur edilmiştir. Tam tepede yüksek sur duvarları ve aralarında irili ufaklı burçlarla çerçevelenen İç Kale yer almaktadır.
Joseph’den yaklaşık 100 yıl kadar önce Pasinler kentini ve kalesini kndi üslübuyla anlatan Evliya Çelebi, kalenin kapılarının yerleri ve bu kapıların isimleri konusunda bizleri bilgilendirmektedir. Pasinler Kalesi’nden günümüze kadar gelen bölüm sadece İç Kale’dir. İç Kale’nin ortası boş bir avlu şekllinde düzenlenmiştir.
Oldukça harap durumda iken, son zamanlarda iyice elden geçirilen kalenin dış cephesinde düzgün kesme taş, iç kısımlarda ise moloz taş malzeme kullanılmıştır. Yer yer ahşap hatılların varlığı da dikkat çekmektedir.
İç Kale’nin Gizli Kapı da denilen kapısı, batıya açılmaktadır. Bu kapının içe bakan iki yanında mazgal pencerelere sahip iki muhafız odası yer almaktadır. Bu kapılardan başka, doğu tarafta üç giriş kapısı daha bulunmaktadır. Bunlar kademeli biçimde, sur duvarlarıyla beraber aşağıya kadar inmektedirler.