Çoruh nehrinin sol yakasını takip ederek Erzurum yolu ile İspir’e girerken, bir tepenin üzerinde bütün güzellik ve heybeti ile İspir Kalesi sizi karşılayarak asırlık tarihi geçmişi ile sizi yüzyıllar öncesine götürür.Kale; İspir’e hakim bir tepenin üzerine inşa edilmiştir . İç kalesi ve mescidi tepenin en yüksek yerine bir pırlantalı taç gibi oturtulmuştur. Dış kalenin şehir tarafındaki duvarları yıkılmıştır. Kalenin inşasında başka kalelerde görülmeyen bir hususiyet vardır.Kalenin ve kale camisinin duvarlarının alt kısımları nehirden toplanmış, suların sürükleyip aşındırdığı ve törpülediği renk renk taşlarla yapılmış, üst kısımlarında muntazam kesme taş kullanılmıştır.
İlk bakışta kalede Erzurum iç kalesindeki kulenin ve mescidin mimarisinin hâkim olduğu görülüyor. İspir Kalesi’nde de mescidin minaresi ayni zamanda bir gözetleme kulesi olarak yapılmıştır. Yalnız Erzurum kalesinin minaresi tuğla ve çok kalın, burasınınki taş ve incedir. Mescidin kubbesinin tenasübünü sülün minaresi tamamlamaktadır.Kalenin güney tarafına yapılan Saltuklu eseri mescidin temellerinden başka; içi, dışı ve kubbesi de muntazam kesme taşla yapılmıştır.Mescidin duvar kalınlıkları 115 santimdir. Dışarıdan cephesi 10,80 metre, derinliği 9,5 metredir. Girerken sol tarafta olan kapısının üstünü istelâktitler süsler. Kapının söveleri ve üstündeki kitabesi sökülmüş, yok olmuştur
